“Sırf daha iyi arabaya binebilmek, daha iyi cep telefonlarını kullanabilmek ve daha çok konsere gidebilmek gibi sufli heveslerle” bir kısım meslektaşlarımızın yurtdışına gittiği iddia ediliyor. Bunun böyle olmadığını en iyi biz biliyoruz. Meslektaşlarımızın mevcut çalışma koşullarında epey yıprandığı, kendisi, ailesi en önemlisi mesleği için daha iyi bir gelecek kurma hayali ve geride bıraktığı biz dostlarına, ülkesine özlemle yurtdışına yerleştiğini biliyoruz.

Politikacılar kendi değirmenlerine su taşımak niyetindeler… Oysa ki biz temmuz ayında kaybettiğimiz meslektaşımız Ekrem Karakaya’nın acısını hala yüreğimizde taşıyoruz. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası hala çıkarılmadı. Aile hekimlerine yönelik ceza yönetmeliğine itiraz ederken şimdi muayenehane hekimlerine yönelik darbe niteliğinde bir yönetmelik yayınlandı.
Sağlık çalışanları için ısrarla dayatılan bu ortama inat bizler tabii ki enseyi karartmadan geleceğe dair umudumuzu kaybetmeden, emekten gelen gücümüze de güvenerek yol almaya devam edeceğiz.

Dergimiz bu sayıda da her zamanki gibi odamızdan haberler ile başlıyor. Yaz mevsimini geride bıraktığımız eğitim öğretim hayatının yeniden başladığı günlerde, dosya konusu olarak Vakıf Üniversitelerinde Tıp Eğitimi‘ni seçtik. Türkiye’de tıp eğitimi ve vakıf üniversitelerini Dr. Levent Altıntaş kaleme aldı. Yurt, barınma, eğitim ve hastane olanakları gibi ayrıntılarla vakıf üniversitelerini inceleyen yazıyı Dr. Cegerğun Polat ve Özel hekimlik büromuzdan Emel Karaman hazırladılar. Vakıf üniversitelerinde akademisyen olmak ile ilgili yazıyı Dr. Süda Tekin kaleme aldı. Yanı sıra iki ayrı vakıf üniversitesinden asistan doktor arkadaşlarımız kendi eğitim ve çalışma koşullarını yazdılar. En son olarak da tıp eğitiminde bir duayen Dr. İskender Sayek hocamızla bir ropörtajımız mevcut.

Kadın başlığı altında Mahsa Amani cinayeti ve ülkemizden yükselen tepkileri Dr. Mehrek Bahramishad ve İTO kadın komisyonumuz kaleme aldı. Etik başlığı altında TTB’nin 21.09.2022 de yayımladığı “Özgürlüğünden yoksun kalan kişilerin muayenesi hakkında bilgi notu” paylaşıldı. Hukuk başlığı altında Av. Hazal Pekşen Demirhan, bizi ek ödemeler ile ilgili bilgilendiriyor.
Arka sayfa haberlerinde yine avukatımız Hazal’ın kaleme aldığı Heybeliada Senatoryum Binası’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisinin iptali ayrıntılarıyla yer alıyor.

Kitap tanıtımı sayfamızda Dr. Tevfik İsmail Gökçe’nin, Heybeliada Sanatoryumu Kuruluş ve Gelişimi” kitabını Ceren Gülser İlikan Rasimoğlu bize aktarıyor. Film tanıtımında ise bu yıl 2022 Oscar adayları arasında güçlü bir biçimde öne çıkan ve en iyi uluslararası film ödülünü alan “Drive my car”ı Dr. Yasemin Demirci kaleme aldı.
Herkese keyifli okumalar dileriz.

Hekim Sözü Temmuz-Haziran 2022 İÇERİKLERİ

Heybeliada Sanatoryumu Kuruluş ve Gelişimi-Ceren Gülser İlikan Rasimoğlu

DRIVE MY CAR - Yasemin Demirci*

Özgürlüğünden yoksun kalan kişilerin muayenesi hakkında bilgi notu*

“Kadın, yaşam, özgürlük!” - Dr. Mehrek Bahramishad*,Dr. Suzan Saner**

Girişimlerimiz sonuç verdi: Heybeliada Sanatoryum binasının Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis işlemi iptal edildi - Hazal Pekşen Demirhan*

Özel sağlık hizmetleri ve hekimlik - Cegerğun Polat*