Girişimlerimiz sonuç verdi: Heybeliada Sanatoryum binasının Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis işlemi iptal edildi - Hazal Pekşen Demirhan*


  • Hekim Sözü Temmuz-Haziran 2022
  • 237

İstanbul Tabip Odası, TMMOB Şehir Plancıları Odası, TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul Barosu ve Türk Toraks Derneği, basından öğrenilen bu tahsis işlemi hakkında ortak bir değerlendirme yapmış; kamu yararına ve hukuka aykırı olan bu işlemin iptali için birlikte dava açmaya karar vermiştir.

Hatırlanacağı üzere, 2020 yılının Eylül ayında, Heybeliada Sanatoryumu binasının da içinde bulunduğu taşınmazın Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edildiğine ilişkin haberler basında yer almıştır.
İstanbul Tabip Odası, TMMOB Şehir Plancıları Odası (İstanbul Şubesi), TMMOB Mimarlar Odası (İstanbul Büyükkent Şubesi), İstanbul Barosu ve Türk Toraks Derneği, basından öğrenilen bu tahsis işlemi hakkında ortak bir değerlendirme yapmış; kamu yararına ve hukuka aykırı olan bu işlemin iptali için birlikte dava açmaya karar vermiştir.
İstanbul Tabip Odası bu davaya taraf olmuştur. Çünkü Anayasa’nın 135. maddesinde belirtilen amaçlar doğrultusunda, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu ile kurulan İstanbul Tabip Odası’nın kuruluş amacı ve temel görevleri arasında; hekimliğin toplum yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak, birey ve toplum sağlığını korumak ve bunun için gerekli çalışmaları ve işbirliğini yapmak yer almaktadır.
Meslek kuruluşunun gözetmekle yükümlü olduğu sağlık, yalnızca hastalığın ya da sakatlığın olmaması değildir. Aynı zamanda bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Her insanın temel haklarından biri bu tanım uyarınca ulaşılabilecek en yüksek sağlık standardına ulaşmaktadır. Buna ulaşmak için de, Dünya Sağlık Örgütü’nce de kabul edildiği üzere, sağlıklı bir kent gerekmektedir; sağlıklı kent, bireysel sağlığın vazgeçilmezidir.
Anayasa’nın 56. maddesinde düzenlenen sağlık hakkı, tek başına değil çevre ile bağı kurularak sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olarak düzenlenmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi de kararlarında sağlık hakkını sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ile bağlantılı bir biçimde değerlendirmekte ve “Anayasa’da yer alan sağlıklı ve dengeli çevre” kavramına, doğal güzelliklerin korunduğu, kentleşme ve sanayileşmenin getirdiği hava ve su kirlenmesinin önlendiği bir çevre kadar, belli bir plan ve programa göre düzenlenmiş yerleşme ve güvenli yapılaşmanın da gireceği kuşkusuzdur.” demektedir.
İstanbul Tabip Odası, yaşam ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına ilişkin temel normlar ve 6023 sayılı Kanun’da verilen birey ve toplum sağlığını koruma yükümlülüğü, sağlıklı bir çevrenin halk sağlığının kaynağı olduğu, aksi durumun ise halk sağlığına zarar verdiğinin bilgisi ve bilinci ile Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesi işlemin iptalini istemiştir.
İptal talebinin çok sayıda gerekçesi bulunmaktadır;
• Adalar Koruma Amaçlı İmar Planında, Heybeliada Sanatoryumu binasının içinde bulunduğu alanın işlevi “sağlık” olarak tanımlanmıştır.
• Heybeliada Sanatoryumu binasının içinde bulunduğu alan, doğal sit alanında kalmaktadır.
• Heybeliada Sanatoryum alanı sadece Adalar değil İstanbul için özgün bir anlam taşıyan, koruma altına alınmış tarihi bir varlıktır.
• Heybeliada Sanatoryumu, Heybeliada’nın hayatının ve kültürel çevresinin bir parçasıdır.
• Heybeliada Sanatoryumu herhangi bir alan değildir; tam tersine içinde bulunduğu adalar iklimi ve orman havzası nedeniyle özgün özellikler barındıran ve İstanbul’un başka köşesinde bulunmasının imkânı olmayan niteliklere sahip bir alandır. Bu nitelikler 80 yıl boyunca sağlık odaklı olarak değerlendirilmiştir. Alanın yine sağlık amacıyla kullanıma devam etmesi, en uygun işlevlendirme olacaktır. Bu nedenle, Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis işlemi kamu yararı ile uyumlu değildir.
• Heybeliada Sanatoryumu alanının, Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis işlemi, bu alanın tarihi, sosyal ve kültürel hafızası ile uyumsuz, Ada halkının talep ve beklentilerine aykırıdır.
• Yanı sıra Adalar ile ilgili alınmış olan koruma kararları ve plan yaklaşımlarına da aykırıdır.
Bu gerekçelerle açtığımız davada; “Heybeliada Sanatoryumu binasının da içinde bulunduğu mülkiyeti Hazineye ait İstanbul İli, Adalar İlçesi, Heybeliada Mahallesi, 3 pafta, 105 ada ve 1 parsel sayılı taşınmazın eğitim merkezi olarak kullanılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisine ilişkin işlemin iptali” talep edilmiştir.
Dava, İstanbul 14. İdare Mahkemesi’nin 2020/1609 E. sayılı dosyasından görülmüş olup yapılan yargılama sonucunda 14.06.2022 tarihinde iptal kararı verilmiştir. Kararda;
“…Mahkememizin 22.04.2021 ve 08.07.2021 tarihli ara kararlarıyla davalı idareden ‘uyuşmazlığa konu taşınmazın Sağlık Bakanlığı’na olan tahsisinin kaldırılarak, eğitim merkezi olarak kullanılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine ilişkin işlem tesis edilmeden önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan görüş alınıp alınmadığı, görüş alınmış ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca uygun görüş verilip verilmediği sorularak, buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin onaylı ve okunaklı bir örneğinin gönderilmesinin’ istenildiği, davalı idarece ara kararı gereği olarak dava dosyasına ibraz edilen 05.08.2021 tarih ve E-1434289 sayılı Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı yazısında ‘söz konusu tahsis işleminde önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan görüş alınıp alınmadığına dair bilgi veya belgenin idare dosyasında bulunamadığının’ belirtildiği, dolayısıyla dava konusu tahsis işleminden önce ilgili Bakanlık’tan izin veya görüş alınmadığı anlaşıldığından, ilgili Bakanlık’tan izin alınmaksızın söz konusu taşınmazın eğitim merkezi olarak kullanılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” denilmiş ve tahsis işleminin hukuka aykırı olduğu saptanmıştır.
İstanbul 14. İdare Mahkemesi’nin bu kararı, tahsis işleminin muhatabı olan Bakanlık, Valilik ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nca, istinaf mahkemesine taşınmıştır. Hukuk Büromuzca, istinaf incelemesinin de iptal kararı ile aynı doğrultuda sonuçlanması için her türlü hukuki çaba gösterilecektir.
Temennimiz Heybeliada Sanatoryum binasının sağlık amaçlı olarak yeniden işlevlendirilmesi ve kamu yararına uygun şekilde kullanılmasıdır.

*Av., İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu


Bu İÇERİĞİ Paylaş!