Asistan hekimler tükeniyor


  • Hekim Sözü Mart-Nisan 2021
  • 594

PDF formatında okumak için tıklayınız.

Basın toplantısı İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu’nun konuşmasıyla başladı. Dr. Ömeroğlu şunları söyledi: “Uzmanlık eğitimi almak için çalışan asistan hekimlerin birçok sorun yaşadığını biliyoruz. Çok uzun çalışma saatleri, nöbet ertesi izin haklarını kullanamamaları, düşük ücretler ve mobbing olayları, asistan arkadaşlarımızın en önemli sorunları arasında. Asistan hekimler pandemi sürecinden en olumsuz etkilenen sağlık çalışanları arasında yer alıyor. Bu süreçte eğitimleri aksadı, özellikle cerrahi alanda çalışan asistanlarımız cerrahi eğitim almak yerine pandemi hastalarıyla uğraştılar, enfekte oldular.”
Ardından söz alan İTO Başkanı Dr. Pınar Saip ise şunları dile getirdi; “Tabip odamızdan yurtdışında çalışabilmek için iyi hekimlik belgesi alan hekim sayısı son yıllarda çok arttı. Sağlıkta içinde bulunduğumuz bu ortam, tükenmişlik genç hekimlerin meslekten vazgeçmesine veya uzmanlık alanı seçimlerinde daha korunaklı, daha fazla güvenli olan bölümleri tercih etmelerine neden oluyor. Bu geleceğimiz için ciddi bir tehlike. Çalışma koşullarını biliyoruz, 36 saate varan çalışma koşullarında bu aşırı iş yükünün onları tükettiğinin farkındayız. Yeterli maaş alamıyorlar, performans sistemi nedeni ile giderek azalan aylık ücretlere mahkum ediliyorlar. Nöbet ertesi izin haklarını sorunsuzca kullanabildikleri, eğitime ve araştırmaya zamanın ayrıldığı, sosyal ilişkilerin geliştirildiği hastane ortamlarının oluşturulmasını talep ediyoruz. Bu mücadelede asistan hekimlerin yanında olacağız.”
Toplantıda basın açıklamasını İTO Asistan ve Genç Hekim Komisyonu adına Dr. Merve Yıldırım okudu.
Yapılan açıklamada şunlar dile getirildi: “Hekimlik mesleği, tıp fakültesine adım atıldığı anda başlayıp ölene kadar devam eden bir serüvendir. Tıp fakültesine başlayan her öğrenciyi zorlu ve uzun bir tıp eğitimi bekler. Tıp eğitimi sonrası uzman hekim olmak isteyen hekimler dünyanın en zor sınavlarından biri olan Tıpta Uzmanlık Sınavına girer ve kazananlar uzmanlık yolunda ilk durağı geçip asistanlığa adım atar. Maalesef tıp ve uzmanlık eğitimi Sağlıkta Dönüşüm Programı, üniversitelerin özerkliğine müdahale ve son olarak da üniversitelere dayatılan Sağlık Bakanlığı ile birlikte kullanım sözleşmesi ile hasara uğratılıyor. Büyük hayaller ile başladığımız uzmanlık eğitimi; çalışma koşulları ve maruz kalınan mobbing ile hayal kırıklığına dönüşüyor. Günlük 36 saate varan çalışma süreleri, ücretli nöbet ertesi izin hakkının yok sayılması, görev tanımının dışındaki angarya işlerle uğraşmak bugüne dek sıklıkla dile getirdiğimiz sorun başlıklarından bazıları.
Asistan emeğinin sömürüsünün en çarpıcı hali nöbetlerdir. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği ‘uzmanlık öğrencileri 3 günde birden daha sık olmayacak şekilde nöbet tutmalıdır’ demesine rağmen resmiyete yansımasa da kimi kliniklerde nöbet sayısı ayda 14-15’i bulabiliyor. Günlük 8 saatlik mesainin ardından 16 saat nöbet tuttuktan sonra ertesi gün çalışmaya yani 36 saat süreyle çalışmaya zorlanıyoruz.
Asistan hekimlerin çoğunun aylık nöbet süresi 130 saati aşmasına rağmen 130 saati aşan nöbet ücretleri yine mevzuata göre ödenememektedir. Nöbet sonrası izin kullanabilenlere ise nöbet ücreti ödenmemektedir. Mevcut temel ücretin azlığı sebebiyle çoğu asistan arkadaşımız nöbet ücretinin kesilmesini istemediği için nöbet ertesi izin talebinden vazgeçiyor. Bu talebi dile getiren arkadaşlarımız ise gerek daha deneyimli meslektaşları, eğiticileri gerekse hastane yöneticileri tarafından engelleniyor...”
Haberin ve açıklamanın tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz
https://www.istabip.org.tr/6444-asistan-hekimler-tukeniyor-calisma-ve-egitim-kosullarinin-iyilestirilmesini-talep-ediyoruz.html


Bu İÇERİĞİ Paylaş!